Üçüncü azı dişleri, ikinci azı dişlerinin arkasında bulunan, gelişimleri genellikle ergenlik ile yirmili yaşların başlarında arasında tamamlanan dişlerdir. Bu yüzden bu dişlere 20 yaş dişi adı verilir. Bazı durumlarda çenelerimizde üçüncü azı dişinin sürmesi için yeterli yer olamayabilir. Bu tip durumlarda 20 yaş dişleri çenede uygun pozisyonda süremezler ve gömülü olarak kalırlar. Gömülü kalan bu dişlerin aşağıda belirtilen durumlarda çekilmeleri gerekmektedir.
Bu durumlar:
Enfeksiyon:
En sık görülen problemlerden biridir. 20 yaş dişinin etrafındaki diş eti dokusu, tahriş olmuştur. Tekrarlayan ağrı, şişme ve çiğneme ve/veya yutma problemleri ile sonuçlanabilir. Bu durumlarda 20 yaş dişlerinin çekilmesi gerekmektedir.
Kist oluşumu:
Bazı durumlarda gömülü kalan 20 dişlerinin etrafında kistler oluşabilir. Bu kistler çene kemiğinde erimeye yol açarlar çok nadiren de olsa tümöre dönüşebilmektedirler. Bu yüzden etrafında kist olan 20 yaş dişlerinin çekilmesi kist nedeniyle oluşabilecek kemik erimelerini engellemekte ve patolojik oluşumları önlemektedir.
Çapraşıklık:
Uygun pozisyonda süremeyen 20 yaş dişleri alt dişlerde özellikle de alt ön dişlerde çapraşıklığa neden olabilmektedir. Bu durum tel tedavisi görmüş hastalarda tellerin çıkarılmasından sonra da görülmektedir. Herhangi bir semptomu bulunmayan ve yan çıkan bu 20 yaş çekilmesi mevcut sağlıklı dişlerin ve diş etlerinin korunmasını sağlamaktadır.
Bitişik Dişlere Verilen Hasar:
20 yaş dişin uygun pozisyonda süremediği durumlarda hemen önündeki azı dişinde; dişeti hastalığı, diş çevresinde kemik kaybı ve/veya çürüme gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Bu durumlarda oluşabilecek bu rahatsızlıkların engellenmesi için 20 yaş dişinin çekilmesi gerekmektedir.